Pazar, 11 Zilkâde 1445 | 2024/05/19
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Almanca Konuşulan Ülkeler
Medya Bürosu

No: AL–BA–2018–MB–TR–05 H. 3 Muharrem 1440
M. Perşembe, 13 Eylül 2018

Hizb-ut Tahrir / Almanya’dan Bir Heyet, Protesto Mektubu Sunmak Üzere Ürdün ve Pakistan’ın Viyana’daki Büyükelçiliklerini Ziyaret Etti

Almanca konuşan ülkelerdeki Hizb-ut-Tahrir Medya Temsilcisi Mühendis Asım Şakir başkanlığında Hizb-ut Tahrir’den bir heyet, bacılarımızın gözaltına alınışı hakkında protesto mektubu sunmak üzere Ürdün Büyükelçiliği, daha sonra da Pakistan Büyükelçiliğini ziyaret etti. Ürdün’de, Hizb-ut Tahrir’in uluslararası aktif üyesi İsmail El Vahvah (Ebu Enes), Temmuz ayı sonunda havaalanına inişte sebepsiz yere ve hakkında mahkeme kararı olmadan tutuklanmıştı. Şuana kadar Ürdün rejimi, tutukluluğuna ilişkin herhangi bir açıklama yapmış değil. Suçsuz yere hapse atmıştır. Kardeşimiz İsmail El Vahvah yüksek tansiyon ve ciddi diyabet hastasıdır ve bu yüzden sürekli ilaç kullanmak zorunda. Öte yandan Pakistan rejimi de düzenlediği gece operasyonuyla Romana Hüseyin ve Dr. Roshan bacıları kaçırdı. Temmuz ayı sonunda Karaçi’de istihbarat servisi, evinde Hizb-ut Tahrir’e ait bir kitap bulunduğu gerekçesiyle saygın, ünlü, çok aktif bir öğretmen ve aynı zamanda psikolog olan dört çocuk annesi Romana Hüseyin’i tutukladı. İki hafta sonra da rejim, Karaçi kentinde İslami dersler ve yoğun bir eğitim veren ünlü Dr. Romana Roshan’ı tutukladı. Tutuklamalara ilişkin herhangi bir gerekçe gösterilmedi. Tutuklamaya ilişkin mahkeme kararını isteyince, tanınmış doktor olan kocası da gözaltına alındı.

Ürdün Büyükelçiliğine açılış saatinde gitmemize rağmen görevlilerden birisi, resmi elçilik yetkilisinin saat ondan önce gelemeyeceğini söyledi! Bunun üzerine biz de protesto mektubunu resmi makamlara ileteceğine dair söz veren sekreter yardımcısına sunduk. Ardından gittiğimiz Pakistan Büyükelçiliğinde, elçilik sekreteri ve başka bir büyükelçilik yetkilisi tarafından karşılandık. Hizb-ut-Tahrir’i ideoloji İslam olan, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini yeniden inşa etmek, kâfir sömürgecilerin İslami ülkeler arasında çizdiği yapay sınırları ortadan kaldırmak, Müslümanları tek bir devlette birleştirmek için çalışan küresel siyasi bir parti olarak tanıttık. Partinin, Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sünneti doğrultusunda şiddet içermeyen entelektüel ve politik çalışma yaptığını vurguladık. Ayrıca İslam’da kapsamlı bir hayat sistemi olduğunu, sadece namaz ve oruçta değil, hayatın her alanında Allah’ın emirlerini uygulamamız gerektiğini ifade ettik. İslam’ın kendine has ekonomik, sosyal ve yönetim sisteminin olduğunu belirttik. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından Medine’de kurulan ilk İslam Devletinin 1924’teki yıkılışına kadar hep var olduğunu söyledik. Daha sonra Pakistan’daki durumu ele aldık. İslam’ın burada derin köklere sahip olduğunu, Pakistan’ın kuruluşunda İslam’ın temel alındığını kaydettik. Hal böyleyken nasıl olur da İslam’a sadık İslam davası taşıyıcıları Pakistan’da zulüm görüp tutuklanabilir? Rejim, sadece Romana Hüseyin ve Romana Roshan bacıları tutuklamadı. Aksine altı yıldan uzun bir süre önce gizli servis tarafından kaçırılan Hizb-ut-Tahrir / Pakistan Resmi Sözcüsü Naveed Butt’un nerede olduğu şuana dek bilinmiyor. Son olarak elçilik yetkililerini ABD’nin Pakistan’ı yönetmesi, İslam’la amansız şekilde mücadele eden, Müslümanların parçalanmışlık ve bölünmüşlüğüne teşvik eden bu kâfir sömürgeci devletin siyasetini izleme konusunda uyardık. Bunun Pakistan için büyük bir hasara neden olacağını vurguladık. Büyükelçilik yetkilileri, protesto mektubumuzu Pakistan’daki resmi makamlara ileteceklerine dair güvence vermekle birlikte daha fazla belge istediler. Biz de belgeleri temiz edeceğimizi söyledik.

Son olarak diyoruz ki İslam dünyasındaki zorba rejimlerin gençlerimize yaptığı zulüm ve tutuklamaları, sadece yolumuza devam etme kararlılığımızı artıracaktır. Arkasında Batılı sömürgeci güçlerin olduğu Hizb-ut-Tahrir’e yönelik acımasız saldırılar, ideolojik yenilmişliklerinin yanı sıra şiddet ve işkenceye başvurmaktan başka çarelerinin kalmadığını kanıtlar. Kâfirler hoşlanmasa da Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinin kurulacağına dair Allah’ın vaadi ve Rasûlü’nün müjdesi mutlaka gerçekleşecektir.

وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًاDe ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.[İsra 81]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Almanca Konuşulan Ülkeler
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER