Cuma, 09 Zilkâde 1445 | 2024/05/17
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı Önündeki Devrimciler! Devrime Kürtaj Yapan Şeytan Üçgeninden Sakının

Gördüğümüz sahne, bu ümmetin canlılığını ifade ediyor. İslam ümmeti, insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmettir. Zulme karşı devrime kalkışan gençler, insani iblislerden olan yöneticilerin korku duvarlarını yıktılar, tüm savunma ve güvenlik engellerini aşıp görkemli bir konvoy halinde Genelkurmay Başkanlığı karargâhının kapısına dayandılar. Zulüm, yoksulluk ve baskı rejiminin devrilmesi talebiyle kalabalıklar, Genelkurmay Başkanlığı karargâhı önünde oturma eylemi düzenlediler. Böylece rejim, ayrılmanın kaçınılmaz olduğu gerçeği ile karşı karşıya bırakıldı. Fakat insan yapımı olan ve yıllarca bizi sefalete sürükleyen, anayasa, yasama ve yasalardan oluşan bu rejim, kökten ve temelden mi gidecek? Yoksa rejimi temsil eden devlet başkanı ve zümresi mi gidip insan yapımı bu rejimin başına başka bir ekip mi gelecek? Bu ise sefalet, yoksulluk ve hayal kırıklığının devam etmesi yani eski rejimin kendisini yeni yüzlerle yenilemesi anlamına gelecektir.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, halkın kutlu devriminden yanayız ve devrimin gerçek hedefine ulaşmasını istiyoruz. Bu yüzden devrimi yatıştırma şeytan üçgeninden şiddetle sakındırıyoruz. O da eski rejime sadık ordu komutanlığının sureti haktan gözükmesi, eski rejimin izinden gidecek geçici hükümetin oluşturulması ve sonra da insan yapımı yasa ve sisteme göre demokratik seçimlerin düzenlenmesi. Oysa sefaletimizin nedeni bu sistemdir. Onun için bu şeytan üçgeninin tuzağına düşülmemesi konusunda uyarıyoruz.

Ey mübarek devrimciler!

Mübarek devrim çabaları ve şehitlerimizin kanı boşa gitmemesi için gerçek değişim, ordu içindeki bir grubun, eski rejime değil İslam akidesine sadakat göstermesiyle gerçekleşir. Bu samimi grup, ehli hal ve akdi temsil edecek, ümmete gasp edilen otoritesini geri verecektir. Ümmet de anayasa, kanun ve sistemleriyle İslam Şeriatını uygulayan bir Halifeye biat edecektir. Halife vahiyden saptığı takdirde, yüce İslam temelinde muhasebe edilecek, şayet vahye geri dönmezse, Mezalim mahkemesi tarafından azledilecektir. Halife de bir insandır. Diğer insanlardan hiçbir ayrıcalığı ya da dokunulmazlığı yoktur. Sadece yükü biraz ağırdır. Çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِİman çobandır ve güttüklerinden sorumludur”

Hayatımızda, daha doğrusu bütün insanlığın hayatında gerçek bir değişim yaratacak olan şey budur. İnsanlar, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin gölgesi altında İslam’ın adaletine göre onurlu bir hayat yaşayacaklardır.

إِنَّ فِي هَذَا لَبَلاغاً لِقَوْمٍ عَابِدِينَ

Şüphesiz bunda Allah’a kulluk eden bir toplum için yeterli bir mesaj vardır.” [Enbiya 106]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti


H. 2 Şa'bân 1440
M.  Pazartesi, 08 Nisan 2019

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER