Salı, 21 Şevval 1445 | 2024/04/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İran ve Stratejik Sabır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İran ve Stratejik Sabır!

Haber:

İran medya organlarında geçenlerin yanı sıra İranlı yetkililerin açıklamaları, uzmanlara göre Tahran’ın Şam’daki konsolosluğunun bombalanmasına tepki olarak otoritenin çıkarları gereği “stratejik sabır” politikasına bağlı kalacağına ve sadece başkalarının önünde itibarını geri kazanmaya odaklanmayacağına işaret ediyor. İran gazeteleri, geçen Pazartesi günü Şam’daki İran konsolosluğunun bombalanmasını haber yapmaya devam ediyor ve Tahran, bunun arkasında olmakla ve Devrim Muhafızları'nın Suriye ve Lübnan'daki Kudüs Gücü operasyonlarının komutanı Muhammed Rıza Zahidi ve yardımcısı Muhammed Hadi Hacer Himi başta olmak üzere 7’si İranlı askeri personel de dahil 10’dan fazla kişinin öldürülmesiyle ilgili Tel Aviv’i suçladı.(Sky News Arabia)

Yorum:

Bu, Yahudi varlığının İranlı siyasi şahsiyetlere ve askeri liderlere, ayrıca İran’da veya yurtdışında, özellikle de Suriye’de çeşitli alanlardaki akademisyenlere ve uzmanlara düzenlediği suikast bir ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır; ancak bu suikastlar ile “İran’ın egemenliğinin” ihlali arasındaki ortak payda, İran’ın “stratejik sabrı” ve tepkisini uygun zaman ve mekânda verecek olmasıdır! İran’ın bugüne kadar Yahudi varlığının liderlerini hedef alan ve topraklarının egemenliğini ihlal eden suçlarına karşı sabrı bir türlü tükenmedi; genel olarak Filistin halkına karşı işlediği suçlara, özel olarak da Gazze’deki imha savaşında meydana gelenlere kapılıp gitmesinden ve bunca suçların ardından hala uygun zaman ve mekanın gelmemesinden bahsetmiyorum bile!!

Bu suikastların çoğu, kuruluşundan beri Kudüs’ün yolunu bile bilmeyen, dahası gürlediklerini ama yağmadıklarını işittiğimiz “Kudüs Gücü’nün” liderlerine ve yetkililerine karşı gerçekleştiriliyor; çünkü onların Kudüs yolu Suriye, Lübnan, Yemen ve Irak’tan geçmekte ve ellerinden düşmanlarının kanı yerine Müslümanların kanı damlamaktadır! Nitekim maruz kaldığı bir suikasta ya da saldırıya tepki vermesi halinde bu tepki, olayın seviyesine yükselmiyor, aksine geri kalan itibarını korumasına izin veren kapsamda oluyor; örneğin Trump, İran’ın Süleymani’nin öldürülmesinden sonra bir ABD üssünü bombalamak için Amerika’dan izin istediğini açıklayarak şöyle dedi: “İtibarlarını korumak için cevap vermek zorunda kaldılar ve bu normal bir şeydir. Sonra bize Irak’taki bir ABD üssüne 18 roket atılacağını, ancak doğrudan üssün çevresini hedef almayacağını söylediler.”Trump, bombalamada hiçbir ABD askerinin yaralanmadığını söyledi ve şu eklemede bulundu: “Bu bombalamadan sonra “gergin” olmayan tek kişi bendim; çünkü “İran’ın niyetini” biliyordum.” (El-Arabiya, 7/11/2023)

Aldatılan Müslümanlar, İran’ın boş lakırtılarının hakikatini ne zaman anlayacaklar?!İran rejiminin ve sözde direniş ekseninin yalan ve aldatmasını ne zaman anlayacaklar?Bu rejimin, Müslüman ülkelerdeki diğer rejimler gibi başta Amerika olmak üzere Batılı ülkelerin çıkarlarına hizmet ettiğini ve onların projelerini uyguladığını ne zaman idrak edecekler?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Beraa Mûnasıra

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER