Cuma, 09 Zilkâde 1445 | 2024/05/17
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Yüzyıldır İslam ve Onun Devleti İzole Edildi!

Yüzyıldır, Allah’ın şeriatı terk edildi…

Yüzyıldır, bütün İslam beldeleri sömürgeciye boyun eğdirildi…

Yüzyıldır, Yahudi varlığı Müslüman ülkelerin kalbindeki bir hançer olmaya devam ediyor…

Yüzyıldır, petrol kayakları ve servetler sömürgeci tarafından kontrol ediliyor…

Yüzyıldır, Müslüman beldeler, sömürgeci kâfirin komutası altındaki havaalanları, limanları, kara ve deniz askeri güçleri haline geldi; yani tamamen Amerikan askerî kolonileri haline geldi…

Yüzyıldır, sömürgeci kâfir, kendi çıkarlarına hizmet etmek ve Müslüman ülkeleri parçalamak için istediği gibi at koşturuyor, şüpheli askeri milisleri silahlandırıyor ve destekliyor...

Peki Yüzyıldır Müslümanlar, sömürgeci kâfirle yüzleşmek için ne hazırladı?!!

Gerçek şu ki İslam ümmeti, Allah’ın şereflendirdiği, iyiliği emredip kötülükten sakındırmakla görevlendirilmiş bir ümmet olması vasfıyla bu düşmana karşı daha henüz vacibini yerine getirmiş değildir; ancak bu, ümmetin geri çekilme halinde olduğu, düşmanla gizli anlaşma yaptığı veya uyku halinde olduğu anlamına gelmez. Zira tüm göstergeler, hareketlenmenin uzun zamandır ümmetin geneline yayıldığını, bu ümmetin halklarının düşmanlarıyla yüzleşmenin yollarını aramaya başladıklarını ve bunun da düşman kâfirin pençesinden kurtulmalarına yol açacağını teyit ediyor.

Yüzyıldır, demokratik fikirlerin tüm medya organları tarafından abartılı bir şekilde propagandasının yapılmasına rağmen İslami Devleti kurma, Allah’ın şeriatını tatbik etme ve O’nun indikleriyle hükmetme fikri, Müslümanların siyasi hayatında egemen bir fikir haline geldi.

Yüzyıldır, cihat mefhumunun şiddet ve terör terimleriyle çarpıtılma girişimlerine rağmen ancak o, Müslümanları daha çok meşgul eden ve zihinlerinde daha çok parıldayan bir mefhum olmaya devam ediyor; zira gençlerin mücahitlerin saflarına katılma arzuları konusunda gördüklerimiz bunu teyit ediyor.

Yüzyıllık tüm göstergeler, ümmetin kaynama noktasına geldiğini, sömürgeci kâfir ve ajanlarına karşı patlamak üzere olduğunu ve hâlâ Rabbinin vasfettiği gibi hayırlı bir ümmet olduğunu teyit ediyor; zira ümmet her ne kadar tökezlese de hızla yeniden ayağa kalktı ve durumu düşmanlarının aleyhine çevirmek için bir aslan gibi avına doğru koşuyor.

İşte İslam ümmeti sağlam iradesi ve İslam’ına olan imanıyla, düşmanlarıyla çarpışmak ve onunla yüzleşmek için daha kararlı ve azimli bir hale gelmiştir; dolayısıyla bu düşman, ümmeti birleştirecek ve yeniden parlamaya başlamak ve ilk sahabelerin (r.anhum) yaptığı gibi İslam’ın nurunu tüm dünyaya taşımak amacıyla Yüzyıldır üzerinde biriken tozu silkelemek için tek bir adam olarak karşısında bulacak, Râye dalgalandırılacak, cihat ilan edilecek ve böylece en büyük ümmetin kurduğu en büyük devlet sayesinde ordular harekete geçip daveti taşıyacak ve böylece de insanları, insanların Rabbine ibadet etmeye yönlendireceğiz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Halid İlmuddin

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER